6 Eylül 2009 Pazar

Defin Ve Defin Şekli Hakkında Hadisler

Defin Ve Defin Şekli Hakkında Hadisler

Ravi : Hişam İbnu Amir
Hadis : Uhud günü Ensar, Resulullah (sav)`a gelip: "Bize yara ve meşakkat isabet etti, ne emredersiniz (ey Allah`ın Resulü)?" dediler. Aleyhissalatu vesselam da: "Kabirleri genişletin ve derinleştirin. Bir kabre iki-üç kişiyi birden koyun!" buyurdular. "Öyleyse hangisi öne konsun?" denildi. "Kur`an`ı daha çok bilen!" buyurdular.
HadisNo : 5460

Ravi : Cabir
Hadis : Resulullah (sav), Uhud şehidlerini (defin sırasında) her ikisinin (cesedini) bir giysiye koyuyor, sonra da: "Kuran`ı hangisi daha çok almıştı?" diye sorup, onlardan birine işaret edildiği takdirde, onu lahidde öne koyuyordu. Sonra da: "Ben bunlara şahidim!" diyordu. Onları kanlarıyla defnetmelerini emretti. Onlara cenaze namazı kılmadı, onları yıkamadı da.
HadisNo : 5461

Ravi : Cabir
Hadis : Uhud günü, halam, kabristanımıza gömmek için babamı (Uhud`dan Medine`ye) getirmişti. O sırada, Resulullah (sav)`ın tellali şöyle nida etti: "Ölüleri yerlerine geri götürün!"
HadisNo : 5462

Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Resulullah (sav), Uhud şehidlerinin üzerinden demir(den mamul silah, zırh gibi şeyler)in ve deri(den mamul kan bulaşmamış giyecekler)in çıkarılmasını ve onların elbiseleri ve kanlarıyla gömülmelerini emretti.
HadisNo : 5463

Ravi : Husayn İbnu Vahvah
Hadis : Talha İbnu`l-Bera hastalandığı zaman, Resulullah (sav) ona geçmiş olsun ziyaretine geldi. (Yakınlarına:) "Ben onda ölüm alametinin zuhurunu gördüm.(Ölümünü) bana hemen haber verin ve acele davranın. Çünkü, Müslüman bir kimsenin cesedinin ailesi içerisinde hapsedilmesi uygun değildir" buyurdular.
HadisNo : 5464

Ravi : Cabir
Hadis : Bir gün Resulullah (sav) bir hutbe irad etti. Hutbesinde, ashabından, ölmüş, yetersiz bir kefene sanlıp, geceleyin defnedilmiş bir zatı zikretti. Sonra kişinin, mecbur kalmadıkça geceleyin gömülmesini yasakladı, ta ki üzerine namaz kılınsın. Ve dedi ki: "Biriniz kardeşini kefenledi mi, kefenini güzel yapsın!"
HadisNo : 5465

Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Resulullah (sav), geceleyin bir kabre girdi. Kendisine bir kandil yakılmıştı. Uzanmış vaziyetteki cenazeyi kıble cihetinden aldı. (Ölüye): "Muhakkak ki sen çok dua eden, çok Kur`an okuyan (yufka yürekli) bir kimseydin. Allah sana rahmetini bol kılsın!" diye dua etti ve dört kere tekbir getirdi.
HadisNo : 5466


Ravi : Enes
Hadis : Resulullah (sav)`ın bir kızının defnine şahid olduk. Bu definde Resulullah kabrin üzerine oturmuştu. Aleyhissalatu vesselamın gözlerinden yaş aktığını gördüm. "Aranızda bu gece günah işlemeyen (cima yapmayan) var mı ?" buyurdular. Ebu Talha radıyallahu anh: "Ey Allah`ın Resulü! Ben varım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Öyleyse kabrine in!" buyurdular. Ravi der ki: "Ebu Talha kabre inip onu defnetti."
HadisNo : 5467

Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lahid bize, şakk bizden başkasına aittir."
HadisNo : 5468

Ravi : Ebu`l-Heyyac el-Esedi
Hadis : Bana, Hz. Ali radıyallahu anh: "Resulullah (sav)`ın beni göndermiş olduğu şeye ben de seni göndereyim mi?" diye sordu ve Resulullah`ın kendisine: "Haydi git, kırıp dökmedik put, duzlemedik yüksek kabir bırakma!" dediğini anlattı.
HadisNo : 5469

Ravi : Cabir
Hadis : Resulullah (sav) kabrin kireçlenmesini, üzerine bina yapılmasını, üzerine oturulmasını, üzerine yazı yazılmasını ve ayakla basılmasını yasakladı.
HadisNo : 5470

Ravi : Muttalib İbnu Ebi Vedaa
Hadis : Osman İbnu Maz`un öldüğü zaman, cenazesi Medine`den dışarı çıkarıldı ve gömüldü. Osman radıyallahu anh, muhacirlerden Medine`de ilk ölen kimse idi. Resulullah (sav), bir adama Osman için bir kaya [getirerek mezar yerini belli etmesini] emretti. Adam [bir taş aldı, fakat] taşımaya güç yetiremedi. Resulullah (sav) bizzat gidip kollarını sıvadı. -Ravi der ki: "Sanki ben sıvadığı sırada Resulullah`ın kollarının beyazlığını görür gibiyim."- Sonra kayayı getirip Osman`ın baş tarafına koydu ve: "Bununla, kardeşimin kabrini işaretliyorum, ailemden ölenleri bunun yanma gömeceğim" buyurdu.
HadisNo : 5471

Ravi : Abdullah İbnu Ebi Müleyke
Hadis : Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra) Mekke yakınlarında bir yer olan Hubşiyy`de vefat ettiği zaman Mekke`ye taşındı ve orada defnedildi. Hz. Aişe (ra) Mekke`ye gelince Abdurrahman`ın kabrine uğradı ve şu beyitleri okudu: "Biz (Irak Kralı) Cezime`ye uzun zaman (kırk yıl hizmet eden) iki nedimesi (Malik ve Akil) gibiydik. Öyle ki (hakkımızda): "Bunlar ebediyen ayrılmayacaklar" denmişti. Vakta ki, ben ve (kardeşim) Malik uzun beraberlikten sonra ayrılınca, sanki tek gece beraber kalmadık gibi oldu." Hz. Aişe sonra şunları söyledi: "Vallahi ben burada olsaydım, öldüğün yerde defnedilirdin. Eğer ölümüne hazır olsaydım ziyaretine de gelmezdim."
HadisNo : 5472

Ravi : Osman
Hadis : Resulullah (sav), ölünün defnini tamamlayınca, kabri üzerinde durur ve: "Kardeşiniz için (Allah`tan) mağfiret talep edin, onun için (karşılaşacağı sorgulamada) metanet dileyin. Zira şimdi ona hesap sorulacak!" buyururdu.
HadisNo : 5473


Ravi : Ali
Hadis : Hz. Ali (ra), anlatıldığına göre, bir ölünün defin işini tamamlayınca şöyle derdi: "Allahım, bu kulundur, sana gelmiştir. Sen ise yanına inilenin en hayırlısısın. Ona mağfiret et, onun girdiği yeri (kabri) geniş kıl." [Rezin tahric etmiştir.]
HadisNo : 5474

Ravi : Bureyre
Hadis : Ravi, anlatıldığına göre, ölünce, kabrinin üzerine iki yaş çubuk konmasını tavsiye etmiştir.
HadisNo : 5475

Ravi : Aişe
Hadis : Urve tu`bnu`z-Zübeyr, Hz. Aişe (ra)`den naklen anlatıldığına göre, "Urve`nin kardeşi Abdullah İbnu`z-Zübeyr`e Aişe dedi ki: "Beni arkadaşlarımla birlikte defnedin. Resulullah`la birlikte odaya defnetmeyin. Zira ben, O`nunla birlikte tezkiye olunmamdan hoşlanmam."
HadisNo : 5476

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder